Trump Gold Card Programı: Gerçekte Ne Değişiyor, Kimler İçin Mantıklı

Trump yönetiminin duyurduğu “Golden Card” programı, kamuoyuna EB-5’e daha hızlı ve daha kolay bir alternatif olarak sunuluyor. Ancak programın asıl önemi hızdan ziyade göçmenlik sisteminde paranın nasıl konumlandırıldığını kökten değiştirmesinde yatıyor. Bu sistemde para artık istihdam yaratan bir yatırım (EB-5) değil; devletin, EB-1 veya EB-2 NIW uygunluğu için kanıt olarak kabul etmesi beklenen iade edilmeyen bir ödeme niteliğinde.

Aşağıda, tamamen farklı bir yapı ve anlatımla, Golden Card’ın pratikte nasıl çalıştığını, görünmeyen sınırlamalarını ve en büyük riskin neden USCIS değil, programın hukuki kırılganlığı olduğunu ele alıyorum.

Tek Cümlelik Özet

Golden Card, doğrulanmış 1.000.000 USD tutarındaki “koşulsuz bağışı”, Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nda (INA) yeni bir vize sınıfı yaratmadan, memurların EB-1A “olağanüstü yetenek” veya EB-2 NIW “ulusal çıkar” kriterlerini sağlanmış kabul etmesine imkân tanıyan bir idari kısayol haline getirmeyi amaçlıyor.

EB-5’e Kıyasla Ne Değişti?

EB-5’in temel mantığı nettir: yatırımcı sermaye riskini alır ve istihdam yaratır. Golden Card bu iki unsuru da ortadan kaldırıyor.

Yatırım yerine:

  • Ticaret Bakanlığı’na bağış yapıyorsunuz
  • Bağış iade edilmiyor
  • Hisse, faiz veya geri ödeme yok
  • USCIS yine kararı veriyor, ancak bağış “uygunluk kanıtı” olarak değerlendirilmek zorunda kalıyor

Bu nedenle Golden Card, “farklı belgeli EB-5” değildir. Tamamen farklı bir yaklaşımı temsil eder.

Programı Kim Yönetiyor?

Golden Card tek bir kurumdan ibaret değil.

  • Ticaret Bakanlığı: Parayı kabul eder ve bağışın “kısıtsız” olduğuna dair makbuz verir
  • USCIS: Hukuki kararı verir, Form I-140G’yi inceler
  • Dışişleri Bakanlığı: Yurtdışı başvurularında vize mülakatı ve kabul edilebilirlik denetimini yapar

Yani: Parayı yatırmak onay anlamına gelmez. Sadece süreci başlatır.

Fiyatlandırma Yapısı En Büyük Şok

Golden Card, aile büyüklüğüne göre maliyeti katlayan bir sistem kuruyor.

  • Ana başvuru sahibi: 1.000.000 USD
  • Her bir bağımlı (eş/çocuk): +1.000.000 USD
  • Başvuru ücreti: kişi başı 15.000 USD (iade edilmez)

Dört kişilik bir aile için tablo:

  • 4.000.000 USD bağış
  • 60.000 USD başvuru ücreti

Bu detay kritik. EB-5 pahalıdır ama kişi başına fiyatlandırma yapmaz.

Davanın Kalbi: Form I-140G

Golden Card’ın gerçek eşiği bağış tutarı değil, belgeleme standardıdır.

Form I-140G, başvuru sahibinden adeta bir “mali biyografi” ister:

  • uzun yıllara yayılan banka kayıtları
  • uzun yıllara yayılan vergi beyannameleri
  • varlıkların ilk kaynağına kadar iz sürülmesi
  • paranın geçtiği her hesabın belgelenmesi

Kaynağı ve yolu ikna edici biçimde kanıtlayamıyorsanız, bağış çok pahalı bir riske dönüşür.

Kripto: Teoride Mümkün, Pratikte Zor

Golden Card kriptoyu kabul ediyor, ancak nakit gibi davranmıyor.

Programın yaklaşımı açık:

  • izlenebilirlik şart
  • cüzdan kimliği önemli
  • düzenlenmiş, KYC uyumlu borsalar tercih ediliyor
  • gizlilik coin’leri ve karıştırıcılar fiilen dışlanıyor

Kripto geçmişiniz uçtan uca belgelenemiyorsa, “param var” argümanı yetersiz kalabilir.

“Hızlandırma” Sözü Vize Bülteni Duvarına Çarpıyor

Golden Card yeni vize numarası yaratmıyor.

EB-1 ve EB-2 kategorilerini kullanıyor.

Bu ne demek?

  • Kategori birikimi varsa, onaydan sonra bile yıllarca bekleyebilirsiniz
  • Hızlı adjudikasyon ≠ hızlı Green Card

Özellikle EB-2 ve EB-1 birikimi olan ülkeler için bu fark hayati önemdedir.

Platin Kart ve Vergi Vaadi: En Büyük Hukuki Kırmızı Bayrak

Platin Kart şunları vaat ediyor:

  • 5.000.000 USD katkı
  • ABD’de yılda 270 güne kadar kalış
  • sadece ABD kaynaklı gelir üzerinden vergi

Sorun politik değil, hukuki.

Başkanlık kararnamesi İç Gelir Yasası’nı (IRC) değiştiremez. Mevcut hukukta uzun süreli fiziki varlık, dünya çapında vergi yükümlülüğü doğurur.

Bu nedenle Platin Kart’ın vergi vaadi, Kongre yasası olmadan uygulanabilir değildir.

Asıl Risk: Programın Kırılganlığı ve İade Sorunu

Çoğu analiz burada durmuyor ama asıl risk burada.

Golden Card bir başkanlık kararnamesine dayanıyor; EB-5 gibi Kongre yasasına değil. Bu da iki temel risk yaratıyor:

  1. Yargısal durdurma riski
    Federal bir mahkeme programı ülke çapında askıya alabilir.
  2. Siyasi iptal riski
    Yeni bir başkan kararnamenin tamamını kaldırabilir.

Bağış yapısı ile birleşince tablo ağırlaşıyor:

  • bağış “kısıtsız”
  • iade garantisi yok
  • ücretler açıkça iade edilmez

En kötü senaryo ret değil; program durur, para gider, vize gelmez.

Kimler İçin Mantıklı, Kimler İçin Değil?

Golden Card dar bir profile hitap eder:

  • EB-1 / EB-2’si “current” olan ülkeler
  • az sayıda bağımlı veya yüksek bütçe
  • şeffaf ve güçlü fon kaynağı belgeleri
  • yüksek hukuki ve politik risk toleransı
  • hız ve sadeliği sermaye korumasının önüne koyanlar

Zayıf bir seçenek olduğu durumlar:

  • EB-1 / EB-2 birikimi olan ülkeler
  • kalabalık aileler
  • karmaşık veya belgelenmesi zor servet yapıları
  • politika riskinden kaçınan başvuru sahipleri

Sonuç

Golden Card sadece “yeni bir göç yolu” değildir. Büyük ve doğrulanmış bir ödemenin, mevcut EB-1 ve EB-2 kategorileri altında kanıt standardını dönüştürme girişimidir. Hız vaat eder, ancak vize bülteni, fon kaynağı incelemesi ve yürütme gücüne dayalı olması nedeniyle ciddi sınırlamalar taşır.

Immigrant Lawyer, Golden Card’ın EB-5 ve diğer istihdam temelli seçeneklere kıyasla stratejik olarak mantıklı olup olmadığını; ülke kotası, aile yapısı, belge gücü ve hukuki riskler üzerinden değerlendirebilir.
📞 +1 (972) 333 2121